Dirilerin Tanrısı
«. . .o çağa ve ölüler arasından dirilmeye yaraşır görülenler ne evlenirler, ne de evlendirilirler. Çünkü artık ölüm nedir bilmezler. »
— Lk 20,35-36
Düşünceye yönelten sorular:
- Sadukiler ölümden sonra yaşam fikrinin yanlış olduğunu kanıtlamak için nasıl bir örnek kullanıyorlardı? İsa neye dayanarak aksini ıspat etti?
- Aşırı rasyonalizasyon veya düşüncede fazla karmaşık olmak tuzağına düşen biri misiniz? Ya da tam tersine, düşüncenizde yeterince dikkatli misiniz?
1. Makabeler Kitabından Sözler
[1.Mak 6,1-13]
¹O sırada Antiyokus yukarı illerinde ilerliyordu. Pers ülkesinde Elimayis adında bir kent bulunduğunu, bu kentin zenginliği, gümüşü ve altını ile ün saldığını duymuştu. ²Bu kentin çok zengin tapınağında, Grekler’in ilk yöneticisi olan Makedonya Kralı Filip’in oğlu İskender’in bıraktığı altın zırhlar, göğüslük zırhları ve silahlar bulunduğunu da duymuştu. ³Antiyokus kenti ele geçirip yağma etmeye çalıştı, ama başarıya ulaşamadı, çünkü vatandaşlar onun tasarılarını öğrendiler. ⁴Güçlü bir direnişle karşılaşan Antiyokus geri dönüp çekildi, hayalkırıklığı içinde Babil’e doğru yola çıktı.
⁵Ama daha Pers ülkesindeyken Yahuda ülkesine saldıran orduların yenilgiye uğradıklarını öğrendi. ⁶Özellikle Lisias’ın büyük bir orduyla ilerlediğini, ancak geri dönmek zorunda kaldığını ve Yahudiler’den kaçtığını duydu. Onlar da, dağıttıkları orduların silah ve gereçleriyle, yağmaladıkları mallarla güçlenmişlerdi. ⁷Yeruşalimdeki sunağın üstüne dikilen tiksinti veren şeyi yıkmışlardı ve geçmişte olduğu gibi tapınağın çevresine yüksek duvar yapmışlardı. Beytsur’un savunmasını da güçlendirmişlerdi.
⁸Bu haberleri duyan kral çok şaşırdı ve sarsıldı. Kendini yatağa attı. Bütün umudu boşa çıktığından onu bir uyuşukluk kapladı, çünkü işler tasarladığı gibi yürümemişti. ⁹Birçok gün böyle kaldı, sık sık yinelenen melankoli krizleri geçiriyordu. Sonunda ölmek üzere olduğunu anladı. ¹⁰Ardından tüm dostlarını çağırıp onlara şöyle dedi: “Gözlerime uyku girmiyor ve kaygı yüreğime yılgı veriyor. ¹¹Kendi kendime sordum, ben ki en canlı, dopdolu çağımda eli açık ve sevilen bir kişiydim; nasıl oluyor da böyle bir yıkıma sürüklendim, sürekli ve selli yağmura tutuldum? ¹²Ama şimdi Yeruşalim’de işlediğim suçu anımsıyorum, oradaki tüm gümüş ve altın kaplara el koydum. Hiçbir nedeni olmadan Yahuda halkının yok edilmesini buyurdum. ¹³İnanıyorum ki, bu nedenle bu acılarla karşılaştım ve yabancı bir ülkede melankoli nedeniyle ölüyorum.”
Aziz Luka İncil’inden Sözler [Lk 20,27-40]
²⁷Ölülerin dirilişine inanmayan Sadukiler’den bazıları yaklaşıp İsa’ya bir soru sordular: ²⁸“Ey Öğretmen, Musa bize buyurmuştur ki, evli bir adam çocuğu olmadan ölürse, kardeşi dul kalan kadınla evlenmeli, böylelikle kardeşine soy yetiştirmeli.
²⁹“Yedi kardeş vardı. Birincisi bir kadınla evlenip çocuksuz öldü. ³⁰İkincisi de, ³¹üçüncüsü de onunla evlendi. Aynı biçimde yedisi de çocuk bırakmadan öldü. ³²Sonunda kadın da öldü. ³³Ölüler dirildiğinde bu kadın hangisinin karısı olacak? Öyle ya, yedisi de onunla evlendi.”
³⁴İsa şöyle yanıtladı: “Bu çağın insanları evlenirler de, evlendirilirler de. ³⁵Ama o çağa ve ölüler arasından dirilmeye yaraşır görülenler ne evlenirler, ne de evlendirilirler. ³⁶Çünkü artık ölüm nedir bilmezler. Onlar meleklere benzerler ve diriliş çocukları olmaları nedeniyle Tanrı’nın çocuklarıdır. ³⁷Kaldı ki, ölülerin dirilişini Musa’nın kendisi, yanan çalıyla ilgili bölümde belirtti. Orada Rab için İbrahim’in, İshak’ın ve Yakup’un Tanrısı diyor. ³⁸Tanrı ölülerin değil, dirilerin Tanrısı’dır. Çünkü herkes O’nun için yaşar.” ³⁹Dinsel yorumcuların bazısı, “Öğretmen, doğru söyledin” diye yanıtladılar. ⁴⁰Bundan sonra kendisine hiçbir şey sormaya cesaret etmediler.
Yanıtımız: Mezmur 9.
¹Ya RAB, bütün yüreğimle sana şükredeceğim,
Yaptığın harikaların hepsini anlatacağım.
²Sende sevinç bulacak, coşacağım,
Adını ilahilerle öveceğim, ey Yüceler Yücesi!
³Düşmanlarım geri çekilirken,
Sendeleyip ölüyorlar senin önünde.
Ulusları azarladın, kötüleri yok ettin,
Sonsuza dek adlarını sildin.
¹⁵Uluslar kendi kazdıkları kuyuya düştü,
Ayakları gizledikleri ağa takıldı.
¹⁸Ama yoksul büsbütün unutulmayacak,
Mazlumun umudu sonsuza dek kırılmayacak.
6033-6-e.


