On Gümüş
« Malı olan herkese daha da çok verilecek, ama bir şeyi olmayandan elindeki bile alınacaktır.»
— Lk 19,26
Düşünceye yönelten sorular:
- Kötü köle kimin fikrine uyarak parayı değerlendirmedi?
- Bugünkü pasajlarda sizi en çok etkileye nedir?
2. Makabeler Kitabından Sözler
[2.Mak 7,1. 20-31]
¹Anneleriyle tutuklanan yedi erkek kardeş de vardı. Kral yasanın yasakladığı domuz etini yemeye onları zorladı. Kırbaçlarla ve ağır cezalarla onlara işkence etti.
²⁰Ama özellikle anne olağanüstüydü ve onurla anılmaya değer. Çünkü bir gün içinde yedi oğlunun ölümüne tanık oldu ve Rabbi’ne olan umudundan dolayı buna yüreklilikle dayandı. ²¹Gerçekten atalarının dilini kullanarak onları yüreklendirdi, onun soylu bir inancı vardı. Kadın olarak yaptığı tartışmayı erkeğe yaraşır yüreklilikle güçlendiriyordu ve onlara şöyle diyordu: ²²“Rahmimde nasıl oluştuğunuzu bilmiyorum, size yaşam ve soluk veren ben değildim, sizi biçimlendiren ben değildim. ²³Dünyayı yaratan, insanın doğumunu sağlayan, her şeyin başlangıcı olan bağışlamasıyla gerçekten size yeniden soluk ve yaşam verecektir. Çünkü O’nun yasaları uğruna kendi yaşamınızı küçümsediğinizi görüyor.”
²⁴Antiyokus gülünç duruma düştüğünü düşünüyor ve sesinin tonunda hakaret olmasından kuşkulanıyordu. En genç delikanlı hâlâ yaşıyordu. Antiyokus onunla konuştu, onu varlıklı ve mutlu kılacağı konusunda ant içti, atalarının geleneklerinden vazgeçmesini istedi. Böyle davranırsa ona dost gözüyle bakacağını ve onu kamu hizmetinde görevlendireceğini bildirdi. ²⁵Genç adam söylenenlere hiç kulak asmadı. Ardından kral anneye döndü, oğlunun yaşamını kurtarmak için ona öneride bulunmasını istedi. ²⁶Kralın direnmesi uzunca bir süre devam etti. Anne oğlunu kandırmaya çalışacağını söyledi. ²⁷Oğlunun üstüne eğilerek atalarının diliyle şunları söyledi ve böylece zalim zorbayı aldatmış oldu: “Oğlum, bana acı! Seni dokuz ay rahmimde taşıdım ve üç yıl seni emzirdim. Seni doyurdum, büyüttüm ve bağrıma bastım. ²⁸Sana yalvarıyorum, evladım, dünyaya ve göklere bak. Onların içinde olanlara bak ve ortada hiçbir şey yokken Tanrı’nın onları yarattığını kabul et. İnsanların da aynı biçimde yaratıldığını onayla. ²⁹Bu cellattan korkma, ama kardeşlerine yaraşır olduğunu kanıtla ve ölümü kıvançla karşıla. O zaman bağışlama gününde kardeşlerinle beraber bana döneceksin.”
³⁰O sözlerini bitirir bitirmez genç adam şöyle dedi: “Hepiniz ne bekliyorsunuz, kralın buyruğuna uymayacağım. Musa tarafından atalarımıza verilen yasanın buyruklarına uyuyorum. ³¹Size gelince, efendim, siz İbraniler’e karşı her türlü kötülüğü yaptınız, elbette ki Tanrı’nın sizi yakalamasını önleyemezsiniz.”
Aziz Luka İncil’inden Sözler [Lk 19,11-28]
¹¹Onlar bu sözleri dinlerken, İsa simgesel bir öykü anlatarak konuşmasını sürdürdü. Çünkü İsa Yeruşalim’e yaklaşmıştı ve onlar Tanrı’nın Hükümranlığı’nın belirmek üzere olduğunu sanıyorlardı. ¹²İsa şunu anlattı:
“Soylu bir adam kendisine bir krallık sağlayıp yine geri dönmek amacıyla uzak bir ülkeye gitti. ¹³Yola çıkmadan önce on kölesini yanına çağırıp kendilerine on gümüş verdi. ‘Ben geri gelinceye dek bunu değerlendirin!’ dedi. ¹⁴Ne var ki, ülkesinin halkı kendisine kin besliyordu. Ardından elçi gönderip, ‘Biz bu adamın başımıza kral olmasını istemiyoruz’ dediler.
¹⁵“Soylu adam kral olarak atanıp geri geldiğinde, parayı bıraktığı köleleri çağırmaları için buyruk verdi; öyle ki parayı nasıl değerlendirdiklerini görsün. ¹⁶İlki yaklaşıp, ‘Efendim, gümüşün on gümüş daha kazandı’ dedi. ¹⁷Adam, ‘Aferin, iyi köle’ dedi, ‘Az olanı kullanmakta güvenilir olduğunu gösterdin. On kent üzerinde yetki veriyorum sana.’
¹⁸“İkincisi yaklaşıp, ‘Efendim’ dedi, ‘Gümüşün beş gümüş daha getirdi.’ ¹⁹Adam, ‘Sana da beş kent üzerinde yetki veriyorum’ dedi. ²⁰Bir başkası yaklaşıp, ‘Efendim’ dedi, ‘İşte gümüşün! Onu bir mendile sarıp sakladım. ²¹Çünkü senden korkuyordum. Sert bir insansın. Koymadığını toplar, ekmediğini biçersin.’ ²²Adam, ‘Kendi ağzından çıkan sözle seni suçlu çıkaracağım, kötü köle!’ dedi, ‘Benim sert bir insan olduğumu biliyordun. Koymadığımı toplar, ekmediğimi biçerim. ²³Öyleyse neden paramı bankaya yatırmadın? Hiç olmazsa, geldiğimde onu faiziyle birlikte çekerdim.’
²⁴“Sonra orada duranlara, ‘Bu adamdan elindeki gümüşü alın, on gümüşü olana verin’ dedi. ²⁵‘Efendimiz, onun on gümüşü var!’ diye karşılık verdiler. ²⁶Adam, ‘Size derim ki’ dedi, ‘Malı olan herkese daha da çok verilecek, ama bir şeyi olmayandan elindeki bile alınacaktır.
²⁷“ ‘Kendilerine krallık etmemi istemeyen bu düşmanlarıma gelince: Onları buraya getirin, gözümün önünde öldürün.’ ” ²⁸İsa bu sözleri söyledikten sonra, onlardan önce Yeruşalim’e doğru yola çıktı.
Yanıtımız: Mezmur 17.
¹Haklı davamı dinle, ya RAB,
Feryadımı işit!
Hilesiz dudaklardan çıkan duama kulak ver!
²Haklı çıkar beni,
Çünkü sen gerçeği görürsün.
⁵Sıkı adımlarla senin yollarını tuttum,
Kaymadı ayaklarım.
⁶Sana yakarıyorum, ey Tanrı,
Çünkü beni yanıtlarsın;
Kulak ver bana, dinle söylediklerimi!
⁸Koru beni gözbebeği gibi;
Kanatlarının gölgesine gizle . . .
¹⁵ . . .[ve] ben doğruluk sayesinde yüzünü göreceğim senin,
Uyanınca suretini görmeye doyacağım.
6033-3-e.


