Lütufkâr Sözler
«Aşağı atabilmek için O’nu kentin kurulu olduğu tepenin yamacına götürdüler. Ama İsa aralarından sıyrılıp gitti »
— Lk 4,29-30
Düşünceye yönelten sorular:
- Nasıra sinagogundakiler İsa’nın hangi sözlerine öfkelendi?
- İmanınız doğaüstü mü yoksa dünyevi bilime mi dayanıyor?
Aziz Pavlus’un Selaniklilere 1. Mektubundan Sözler [1Sel 4,13-18]
¹³Kardeşlerim, ‘uyuyanlar’ konusunda bilgisiz kalmanızı istemiyoruz. Öyle ki, umudu olmayanlar gibi kaygılanmayasınız. ¹⁴Madem İsa’nın ölüp dirildiğine iman ediyoruz, Tanrı ‘uyuyanlar’ı da İsa aracılığıyla, O’nunla birlikte geri getirecektir.
¹⁵Bunu size Rab’bin bir bildirisi olarak söylüyoruz: Biz yaşamakta olanlar, Rab’bin gelişine dek bırakılanlar, ‘uyuyanlar’ın önüne geçmeyeceğiz. ¹⁶Çünkü Rab kendisi buyruk çağrısıyla, baş meleğin seslenmesiyle, Tanrı’nın borusuyla gökten inecek ve ilk dirilenler Mesih’te ölenler olacak. ¹⁷Sonra biz yaşamakta olanlar –bırakılanlar– Rab’bi havada karşılamak için onlarla birlikte bulutlar içinde alınıp götürüleceğiz. Böylece hep Rab’le birlikte olacağız. ¹⁸Onun için, bu sözlerle birbirinizi teselli edin.
Aziz Luka İncil’inden Sözler
[Lk 4,16-30]
¹⁶İsa büyüdüğü Nasıra Kenti’ne gitti. Şabat Günü alışık olduğu gibi sinagoga girdi, okumak amacıyla ayağa kalktı. ¹⁷Kendisine Yeşaya Peygamber’in kitabı verildi. İsa kitabı açtı, şu sözlerin yazılı olduğu yeri buldu:
¹⁸“Rab’bin Ruhu üzerimdedir. Çünkü O beni yoksullara Sevindirici Haber’i iletmek için meshetti. Tutsaklara serbest bırakılacaklarını, körlere gözlerinin açılacağını duyurmak, ezilenleri özgürlüğe kavuşturmak ve
¹⁹ Rab’bin lütuf yılını ilan etmek için beni gönderdi.”
²⁰Kitabı kapadı, görevliye geri verip oturdu. Sinagogda herkesin dikkati O’na çevrilmişti. ²¹İsa onlara anlatmaya başladı: “Bugün, dinlediğiniz bu Kutsal Yazı yerine gelmiştir.”
²²Herkes O’nun için iyi tanıklıkta bulunuyor, ağzından çıkan lütufkâr sözlere şaşıyordu. “Yusuf’un oğlu değil mi bu” diye soruyorlardı. ²³İsa onlara şöyle dedi: “Kuşkusuz, bana şu halk deyimini aktaracaksınız: ‘Ey doktor, önce kendini iyileştir. Kafernahum’da yapıldığını duyduğumuz işleri burada, kendi ülkende de yap!’ ”
²⁴İsa sözlerini şöyle sürdürdü: “Doğrusu size derim ki, hiçbir peygamber kendi ülkesinde kabul edilmez. ²⁵Ama gerçek adına size bildiriyorum: İlyas Peygamber’in günlerinde göğün üç yıl altı ay kapandığı ve bütün ülkeye kırıcı bir kıtlık geldiği dönemde İsrail’de pek çok dul kadın bulunuyordu. ²⁶Ama İlyas bunlardan hiçbirine gönderilmedi. Yalnız Sayda bölgesinde, Sarefat’taki dul bir kadına gönderildi. ²⁷Elişa Peygamber’in günlerinde İsrail’de pek çok cüzamlı vardı. Ama bunlardan hiçbiri iyileşmedi. Yalnız Suriyeli Naaman iyileşti.”
²⁸Sinagogtakiler bu sözleri duyunca öfkelendiler. ²⁹Ayağa kalkıp O’nu kentten dışarı çıkardılar. Aşağı atabilmek için O’nu kentin kurulu olduğu tepenin yamacına götürdüler. ³⁰Ama İsa aralarından sıyrılıp gitti.
Yanıtımız: Mezmur 96.
¹Yeni bir ezgi söyleyin RAB’be!
Ey bütün dünya, RAB’be ezgiler söyleyin!
³Görkemini uluslara,
Harikalarını bütün halklara anlatın!
⁴Çünkü RAB uludur, yalnız O övgüye değer,
İlahlardan çok O’ndan korkulur.
⁵Halkların bütün ilahları bir hiçtir,
Oysa gökleri yaratan RAB’dir.
¹¹Sevinsin gökler, coşsun yeryüzü!
Gürlesin deniz içindekilerle birlikte!
¹²-¹³ Bayram etsin kırlar ve üzerindekiler!
O zaman RAB’bin önünde bütün orman ağaçları
Sevinçle haykıracak.
Çünkü O geliyor!
Yeryüzünü yargılamaya geliyor.
Dünyayı adaletle,
Halkları kendi gerçeğiyle yönetecek.
6022-1-e.


