Kutsal Cuma

Kutsal Cuma

KUTSAL CUMA AYİNİ

Mesih İsa, sonsuz sevgisiyle ölümü yendi. Kutsal Haç, bu sevginin sembolüdür. Bu nedenle ona saygı göstererek her zaman ve özellikle bugün Mesih İsa’nın sonsuz sevgisini hatırlamaktayız.

Rahip sunağa doğru gider, diz çöker ve sessizce dua ettikten sonra, şu iki duadan birini yüksek sesle okur:

Dua

Dua Dua A:

Allah’ım, bizi çok sevdiğini biliyoruz, çünkü insanları kurtarmak için biricik Oğlunu dünyaya göndermekten kaçınmadın. Bugün de, bize sevgini göster; ölüme doğru kendi isteğiyle yürüyen Mesih İsa’yı takip etmek istiyoruz. Onu kuvvetlendirdiğin gibi, bizleri de kuvvetlendir ve kutsal kıl. Rabbimiz Mesih İsa’nın adına sana yalvarıyoruz.

C. Amin.

Veya Dua B:

Allah’ım, Rabbimiz Mesih İsa’nın ıstırapları sayesinde nesiller boyunca babadan oğula geçen ilk günahın sonucu olan ölümü bizlerden uzaklaştırdın. Dualarımızı kabul et ve günahkar olarak doğmuş olan bizleri lütfunla kutsallaştır ki, Oğluna benzeyelim ve onun bize sağladığı yeni ilahi hayatın şartlarına göre yaşayarak cennetin nimetlerine layık olalım. Rabbimiz Mesih İsa’nın adına sana yalvarıyoruz.

C. Amin.

ALLAH’IN SÖZLERİNİ DİNLEYELİM

Peygamber İşaya’nın Kitabından Sözler [İşaya 52,13-15. 53,1-12]

Rab şöyle diyor: Kulum başaracak, yükselecek, övünecek ve yükseltilecektir.

Nasıl ki, halk onu görünce ürpermişse, — çünkü yüzü o kadar bozulmuştu ki, onda artık insan yüzü kalmamıştı ve onun görünümü artık bir insan görünümü değildi — şimdi de milletler ona hayran kalacak. Krallar onun önünde susacaklar, çünkü kendilerine hiç anlatılmamış olan şeyler görecek ve hiç işitmedikleri şeyler duyacaklardır.

Peygamber şöyle diyor: Bildirdiğimiz sözlere kim inandı? Rab kimin uğruna gücünü gösterdi? Rabbin önünde, “kul” körpe fidan gibi, kurak yerden çıkan kök sürgünü gibi büyüdü. Onun ne dikkatimizi çeken bir görünüşü, ne de gönlümüzü çekecek bir güzelliği vardı.

Hor görüldü ve herkes tarafından terkedildi. Acılarla dolu bir insan idi. Istırap çeken ve herkesin ondan yüz çevirdiği bir kişi gibi, kenara itiliyordu.

Evet, biz onu hor gördük ve ona hiç önem vermedik. Halbuki o, ıstıraplarımızı yüklenmiş, acılarımızı çekmiş. Biz ise, Allah’ın onu cezalandırdığını, vurduğunu ve ezdiğini sandık. Oysa, onun ezilmesinin nedeni günahlarımız, onun vurulmasının nedeni bizim kötülüğümüzdür. Bize kurtuluş sağlayan cezayı o çekti ve biz onun yaralarında şifa bulduk.

Hepimiz, koyunlar gibi yolumuzu şaşırmıştık. Her birimiz kendi yoluna gitti. Rab her birimizin kusurunu ona yükledi. Ona kötü muamele yapıldığı zaman, alçaldı ve ağzını açmadı. Kesilmeye götürülen bir kuzu gibi, yünü kırpılan koyun gibi ağzını açmadı. Yakalanıp baskı altında yargılandı ve ortadan kaldırıldı. Onun neslinden, onu düşünen biri oldu mu? Yaşamakta olanlar ülkesinden koparılıp ulusunun günahları nedeniyle cezalandırıldı. Hiç haksızlık etmediği ve ağzından hiç yalan çıkmadığı halde, onu kötü olanlarla bir tuttular ve onların yanına gömdüler.

Ama ıstıraplar altında ezilen “kul” Rabbin hoşnutluğunu kazandı. Hayatını kefaret olarak sunduğu için nesillere sahip olacak ve yaşamını sürdürecektir. Çok sıkıntı çektikten sonra, aydın günler görecek ve uzun yıllar yaşayacaktır.

Rab diyor ki, doğru olan “kulum” birçoklarının acılarını çektiği için onların günahlarını kendi üzerine alacak ve onları doğru kılacaktır. Her şeyi ve kendi hayatını bile feda ettiği, kendisini günahkarlarla bir saydığı ve günahkarlar uğruna şefaat ettiği için, büyük toplumlar arasında payını alacak ve birçoklarını kurtaracaktır. (İşaya 52,13-15. 53,1-12).

Mezmur (31 [30] 2,6,12-13,15-17)

Peder, senin ellerine ruhumu teslim ediyorum.

Ey Rab, sana sığındım:
Hiç bir zaman düşkırıklığına uğramıyacağım.
Adaletinle kurtar beni!

Ruhumu senin ellerine teslim ediyorum.
Beni kurtardın, ey Rab, sen gerçek Allah’sın.

Tüm düşmanlarım benimle alay ediyor,
yakınlarım da bana hakaret ediyor.
Dostlarıma bir korku nedeni oldum:
sokaklarda beni görünce, kaçıyorlar.

Kalplerinden silinmiş bir ölü gibi unutuldum.
Kırılmış bir kap gibiydim.
Ama sana güveniyorum, ey Rab,
Benim Allah’ım sensin!

Kaderim senin elindedir,
bana saldıran düşmanların elinden kurtar beni.
Yüzünün ışığı kulunun üzerine parlasın,
sevginle kurtar beni.

Güçlü olun ve cesaret bulun,
Rabbe ümit bağlayan tüm sizler!

İbranilere Mektuptan Sözler [İbr. 4,14-16.5,7-9]

Kurtarıcımız Mesih hayatımızın koşullarına katlanarak bizi kurtardı.

Kardeşlerim, gökleri aşmış olan büyük baş kahinimiz, Allah’ın Oğlu İsa varken, açıkça benimsediğimiz imanımıza sımsıkı sarılalım. Gerçekten, zayıflıklarımıza acımayan değil, tersine her alanda bizim gibi denenmiş, ama günah işlememiş olan bir baş kahinimiz vardır. Bu nedenle, merhamete ermek ve gerektiğinde bize yardım edecek olan lütfa kavuşmak için, lütuf-kar Allah’a cesaret ve güvenle yaklaşalım.

Mesih İsa yeryüzünde insan olarak bulunurken kendisini ölümden kurtarmaya gücü olan Allah’a büyük feryat ve gözyaşlarıyla dua etti ve dileklerini sundu. Her bakımdan Allah’a bağlılığı nedeniyle işitildi. Oğul olduğu halde, çektiği acılar yüzünden söz dinlemeyi öğrendi ve bu şekilde kemale erişip, sözünü dinleyenlerin hepsi için sonsuz kurtuluş kaynağı oldu. (İbr. 4,14-16.5,7-9).

Ayet:

Mesih İsa insan olarak ölüme, hem de çarmıh üzerinde ölüme kadar boyun eğip kendisini feda etti. Bu nedenle Allah onu pek çok yükseltti ve ona her adın üstünde olan adı verdi (Fil. 2,8-9).

Mesih İsa’nın Istırapları ve Ölümü

O: Okuyucu. İ: Isa. H: Havariler. P: Pilatus. Hk: Halk. B: Baş kahin.

Bugün, Mesih Isa’nın ıstıraplarını ve ölümünü anarak onun bize gösterdiği sonsuz sevgiyi derin derin düşünelim.

O: İsa, Pasah yemek dualarını söyledikten sonra, şakirtleriyle birlikte dışarı çıkıp Kidron vadisinin ötesine geçti. Orada bir bahçe vardı. İsa ile şakirtleri bu bahçeye girdiler. O’nu ele veren Yahuda bu bahçeyi biliyordu, çünkü İsa, şakirtleriyle orada sık sık buluşurdu. Yahuda, yanına bir bölük askerle baş kahinlerin ve Ferisilerin gönderdiği görevlileri alarak oraya geldi. Onların ellerinde fenerler, meşaleler ve silahlar vardı. Isa, başına geleceklerin hepsini biliyordu. Onların karşısına çıkıp şöyle dedi:

İ: Kimi arıyorsunuz?

O: Onlar şu karşılığı verdiler:

Hk: Nasıralı Isa’yı

O: O’nu ele veren Yahuda da, onların arasında bulunuyordu. İsa onlara “Ben’im” deyince, onlar gerileyip yere düştüler. Bunun üzerine İsa onlara yeniden sordu:

İ:         Kimi arıyorsunuz?

O:        Onlar şu karşılığı verdiler:

Hk:      Nasıralı İsa’yı

O:        O’nu ele veren Yahuda da, onların arasında bulunuyordu. İsa onlara “Ben’im” deyince, onlar gerileyip yere düştüler. Bunun üzerine İsa onlara yeniden sordu: î: Kimi arıyorsunuz?

O:        Onlar şu cevabı verdiler.

Hk:      Nasıralı İsa’yı.

O:        İsa onlara şöyle dedi:

İ:         Size söyledim. Ben’im. Eğer beni arıyorsanız, bunları bırakın, gitsinler.

O:        O, kendisinin daha önce söylediği, “Senin bana verdiklerinden hiçbirini yitirmedim” şeklindeki sözü yerine gelsin diye böyle konuştu. Simon Petrus, yanında taşıdığı kılıcı çekti ve Başkahinin uşağına vurup onun sağ kulağını kesti. Uşağın adı Malkus idi. İsa Petrus’a şöyle dedi:    

İ:         Kılıcını kınına koy! Pederin bana verdiği kupadan içmeyecek miyim?

O:        Bunun üzerine asker bölüğü, komutan ve Yahudilerin gönderdiği görevliler, İsa’yı tutup bağladılar. O’nu ilk önce, o yılın Başkahini olan Kayafa’nın kaymbabası Hanna’ya götürdüler. Halkın uğruna bir tek kişinin ölmesinin daha uygun olduğunu, Yahudilere öğüt veren Kayafa idi. Simon Petrus ve başka bir şakirt İsa’nın ardından gidiyorlardı. Bu Şakirt Başkahinin tanıdığı olduğu için, İsa’yla birlikte Başkahinin avlusuna girdi. Petrus ise dışarıda, kapının yanında duruyordu. Başkahinin tanıdığı olan şakirt dışarı çıkıp kapıcı kızla konuştu ve Petrus’u içeri götürdü. Kapıcı kız, Petrus’a şöyle dedi: 

Hk:      Sen de bu adamın şakirtlerinden değil misin?

O:        Petrus şu karşılığı verdi:       

H:        Hayır, değilim!

O:        Hava soğuk olduğu için uşaklar ve nöbetçiler ateş yakmış, ısınıyorlardı. Petrus da onlara katılmış ısınıyordu. Başkahin İsa’ya şakirtleri ve öğretisi konusunda sorular sordu. İsa onlara şu karşılığı verdi: 

İ:         Ben dünyaya açıkça konuştum. Her zaman, bütün Yahudilerin toplandıkları havralarda ve Mabette öğrettim ve gizli bir şey söylemedim. Neden beni sorguya çekiyorsun? Ne söylediğimi beni dinlemiş olanlara sor. Onlar ne söylediğimi biliyorlar.

O:        İsa bunlan söyleyince, yanında bulunan görevlilerden biri İsa’ya bir tokat atarak şöyle dedi:      

Hk:      Başkahine nasıl böyle karşılık verirsin?

O:        İsa şöyle cevap verdi:

İ:         Eğer yalnış konuştumsa, yalnışlığını göster, ama doğru konuştumsa niçin bana vuruyorsun?

O:        Bunun üzerine Hanna, O’nu bağlı olarak Kayafa’ya gönderdi. Simon Petrus hala ateşin yanında durmuş ısınıyordu. Ona şöyle dediler:

Hk:      Sen de onun şakirtlerinden biri değil misin?

O:        Petrus inkar ederek şöyle dedi:        

H:        Hayır değilim!

O:        Petrus’un, kulağını kestiği adamın akrabası olan bir uşak ona şöyle dedi: 

Hk:      Bahçede seni onunla birlikte görmedim mi?

O:        Petrus yine inkar etti ve tam o anda horoz öttü. Sabah erkendi. Yahudiler İsa’yı Kayafa’mn evinden alıp vali konağına götürdüler. Dinsel kuralları bozmamak ve Pasah yemeğini yiyebilmek için, kendileri vali konağına girmediler. Bunun üzerine Pilatus dışarı çıkıp yanlarına geldi ve onlara şunu sordu:

P:         Bu adamı neyle şuçluyorsunuz?

O:        Onlar şu karşılığı verdiler:

Hk:      Bu adam kötülük etmiş biri olmasaydı, onu sana getiremezdik.

O:        Pilatus onlara şöyle dedi:      

P:         Alın O’nu ve kendi Yasa’nıza göre onu kendiniz yargılayın.

O:        O zaman Yahudiler şöyle dediler:

Hk:      Bizim hiç kimseyi idam etmeye yetkimiz yok.

O:        Böylece İsa’nın nasıl bir ölümle öleceği belirtilerek söylemiş olduğu gerçekleşiyordu. Pilatus yine vali konağına girdi. İsa’yı çağırıp ona sordu:

P:         Sen Yahudilerin kralı mısın ?

O:        İsa ona şu cevabı verdi:         

İ:         Bunu kendiliğinden mi söylüyorsun? Yoksa benim hakkımda bunu başkaları mı sana söylediler ?

O:        Pilatus şu karşılığı verdi:       

P:         Ben Yahudi miyim? Seni kendi milletin ve başkahinler bana teslim ettiler. Ne yaptın?

O:        İsa ona şöyle dedi:    

İ:         Benim krallığım, bu dünyadan değildir. Krallığım, bu dünyadan olsaydı, yandaşlarım Yahudilerin eline düşmemem için savaşırlardı; ama krallığım buradan değildir.

O:        O zaman Pilatus ona şöyle sordu:

P:         Demek sen kralsın, öyle mi?

O:        İsa ona şu karşılığı verdi:      

İ:         Dediğin gibi, ben kralım. Ben gerçeğe tanıklık etmek için doğdum, bunun için dünyaya geldim. Gerçekten yana olan herkes, sesimi işitir.

O:        Pilatus ona:

P:         Gerçek nedir ?

O:        Diye sordu. Bunu söyledikten sonra Pilatus yine dışarı çıkıp Yahudilerin yanına gitti ve onlara şöyle dedi:   

P:         Ben O’nda hiçbir suç bulmuyorum. Ama sizin bir geleneğiniz var; her Pasah bayramında sizin için birini salıveriyorum. Yahudilerin kralını sizin için salıvermemi ister misiniz ?

O:        Bunun üzerine hepsi yine bağırdı:

Hk:      Bu adamı değil, Barabas’ı isteriz!

O:        Barabas ise bir hayduttu. O zaman Pilatus İsa’yı götürüp kamçılattı. Askerler de dikenlerden bir taç örüp O’nun başına koydular ve O’na erguvan rengi bir giysi giydirdiler. O’na yaklaşıp şöyle diyorlardı:

Hk:      Selam sana, ey Yahudilerin kralı!

O:        Yüzüne de tokat atıyorlardı. Pilatus yine dışarı çıkıp Yahudilere şöyle dedi:        

P:         İşte, O’nu size dışarı getiriyorum. Bilesiniz ki kendisinde hiçbir suç bulmuyorum.

O:        Bunun üzerine İsa, dikenli taçı ve erguvan rengi giysisiyle dışarı çıktı. Pilatus onlara şöyle dedi:          

İşte o adam!

O:        Başkahinler ve görevliler İsa’yı görünce, bağırmaya başladılar:

Hk:      Çarmıha ger! Çarmıha ger!

O:        Pilatus onlara şöyle dedi:      

P:         O’nu alın, kendiniz onu çarmıha gerin, çünkü ben O’nda hiçbir suç bulmuyorum.

O:        Yahudiler ona şu karşılığı verdiler.

Hk:      Bizim yasamız var. Bu yasaya göre onun ölmesi gerekir, çünkü kendisinin Allah’ın Oğlu olduğunu ileri sürüyordu.

O:        Pilatus bu sözleri işitince, daha çok korktu. Yine vali konağına girip İsa’ya sordu:

P:         Sen nerelisin?

O:        İsa ona hiçbir cevap vermedi. Bu nedenle Pilatus O’na şöyle dedi:

P:         Benimle konuşmuyor musun? Seni salıvermeye yetkim olduğu gibi, seni çarmıha germeye de yetkim olduğunu bilmiyor musun?

O:        İsa ona şu cevabı verdi:         

İ:         Eğer sana gökten verilmemiş olsaydı, benim üzerimde hiçbir yetkin olmazdı. Bu nedenle beni senin eline verenin günahı daha büyüktür.

O:        Pilatus bu sözler karşısında İsa’yı salıvermek için yollar aradı. Ama Yahudiler bağırıyor ve şöyle diyorlardı:

Hk:      Eğer bu adamı serbest bırakırsan, Sezar’ın dostu değilsin! Kendini kral yapan herkes Sezar’a karşıdır.

O:        Pilatus, bu sözleri işitince İsa’yı dışarı getirdi. Taş Döşeme (İbranice Gabata) denilen yerde yargı kürsüsüne oturdu. O gün Pasah bayramına hazırlık günüydü. Saat on iki sularıydı. Pilatus onlara şöyle dedi:   

P:         İşte, sizin Kralınız!

O:        Ama onlar şöyle bağırdılar:

Hk:      Götür O’nu! Götür O’nu! Çarmıha ger!

O:        Pilatus yine onlara şöyle dedi:          

P:         Kralınızı mı çarmıha gereyim ?

O:        Başkahinler şu cevabı verdiler:

B:        Sezardan başka kralımız yoktur.

O:        Bunun üzerine Pilatus, İsa’yı, çarmıha gerilmek üzere onlara teslim etti. Onlar da O’nu alıp götürdüler. İsa haçını taşıyarak kentten çıkıp, Kafatası (İbranice Golgota) denilen yere geldi. Orada O’nunla birlikte iki kişiyi daha, İsa ortada, onlar da iki yanında olmak üzere çarmıha gerdiler. Pilatus bir de yafta yazıp çarmıhın üzerine koydurdu. Yaftada şöyle yazılıydı: NASIRALI İSA YAHUDİLERİN KRALI. İsa’nın çarmıha gerildiği yer kente yakındı. Böylece İbranice, Latince ve Grekçe yazılmış olan bu yaftayı Yahudilerin birçoğu okudu. Bu nedenle Ya-hudilerin başkahinleri Pilatus’a şöyle dediler:

Hk:      Yahudilerin Kralı diye yazma. Bu adam, ben Yahudilerin kralıyım’ dedi, diye yaz.

O:        Pilatus onlara şu cevabı verdi:          

P:         Ne yazdımsa, yazdım!

O:        Askerler İsa’yı çarmıha gerdikten sonra, O’nun giysilerini aldılar. Her birine birer pay düşecek biçimde dört parçaya böldüler. Gömleğini de aldılar. Gömlek boydan boya dikişsiz tek bir parça olarak dokunmuştur. Askerler aralarında şöyle dediler:

Hk:      Bunu yırtmayalım. Kimin olacak diye kura çekelim.

O:        Böylece Kutsal Yasa’nın şu sözleri gerçekleşmiş oldu: “Giysilerimi aralarında paylaştılar. Gömleğim üzerine kura çektiler.” İşte askerler böyle yaptılar. İsa’nın haçının yanında annesi ve annesinin kızkardeşi, Kleofas’m karısı Meryem ve Mecdelli Meryem duruyorlardı. İsa, annesini ve sevdiği şakirdini görünce, annesine şöyle dedi:  

İ:         Anne, işte oğlun!

O:        Sonra Şakirdine şöyle dedi:  

İ:         İşte annen!

O:        O andan itibaren, şakirt, Meryem’i kendi evine aldı. Daha sonra İsa, her şeyin artık tamamlandığını bilerek Kutsal Yazı’mn yerine gelmesi için şöyle dedi:      

İ:         Susadım!

O:        Orada sirke dolu bir kap vardı. Süngeri sirkeye batırdılar ve kamışa takıp ağzına uzattılar. İsa sirkeyi tadınca:

İ:         Her şey tamamlandı!

O:        dedi ve başını eğerek ruhunu teslim etti.

Diz çöküp dua edilir.

O:        O gün, hazırlık günü idi. Yahudiler, cesetler şabat günü haç üzerinde kalmasın diye – çünkü o şabat günü çok kutsal bir gündü – onların bacaklarının kırılmasını ve cesetlerin kaldırılmasını, Pilatus’dan rica ettiler. Bunun üzerine askerler gelip birinci adamın, sonra da İsa’yla birlikte çarmıha gerilmiş olan öteki adamın bacaklarını da kırdılar. Ama İsa’ya gelince, O’nun ölmüş öldüler ğunu gördüler ve bacaklarını kırmadılar. O zaman askerlerden biri mızrağı ile böğrüne vurdu. Hemen kan ve su aktı. Bunu görmüş olan, siz de iman edesiniz diye tanıklık etmiştir. Onun tanıklığı doğrudur. Doğruyu söylediğini bilir. Gerçekten bütün bu olaylar: “Kemiklerinden bir tanesi bile kırılmayacaktır” diyen Kutsal Yazı’nm yerine gelmesi için olmuştur. Kutsal Kitap’ta şöyle bir cümle de vardır: “Onlar vücudunu deldikleri adama bakacaklardır.”

Bundan sonra Aramatyalı Yusuf, İsa’nın cesedini alabilmek için Pilatus’a baş vurdu. Yusuf, İsa’nın şakirdiydi, ama Yahudilerden korktuğundan bunu gizli tutuyordu. Pilatus izin verince, Yusuf gelip İsa’nın cesedini kaldırdı. Daha önce, geceleyin İsa’nın yanına gelmiş olan Nikodemus da otuz litre kadar karışık mür ve sansabır özü getirmiş. İkisi, İsa’nın cesedini alıp Yahudilerin gömme geleneğine uygun olarak onu baharatla keten bezlere sardılar. İsa’nın çarmıha gerildiği yerde bir bahçe ve bu bahçede henüz hiç kimsenin konulmamış olduğu yeni bir mezar vardı. O gün Yahudilerin Hazırlık günü olduğu, mezar da yakın olduğu için İsa’yı oraya koydular. (Yh. 18,1-40; 19,1-42).

Genel Dualar

1. Kutsal Kilise için dua edelim.

R. Sevgili kardeşlerim, yüce Allah Kiliseye birlik, ve barış bağışlasın, yeryüzünde onu korusun ve bizlere de, Allah’ımıza şükredebilmek için sakin ve huzurlu dolu bir 3 aşam sağlasın.

Sessizce dua edilir.

Ebedi ve her şeye kadir Allah, Mesih İsa’yla yüceliğini bütün milletlere gösterdin. Bütün dünyaya yayılmış olan Kilisenin imana sadık kalıp senin adını her zaman yüceltmesi için onu koru. Rabbimiz Mesih İsa’nın adına sana yalvarıyoruz.

C. Amin.

2. Papa … Hazretleri için dua edelim.

R. Yüce Allah onu seçip kutsal göreve çağırdı. Kiliseyi hakikat ve sevgi yolunda yönetebilmek için ona sağlık ve güç versin.

Sessizce dua edilir.

Ebedi ve her şeye kadir Allah, her şeyi hikmetle yönetirsin. Dualarımızı dinle. Hıristiyanların her gün daha derin ve güçlü bir iman kazanarak seçmiş olduğun Papa’nın önderliğinde yürüyebilmeleri için onu koru. Rabbimiz Mesih İsa’nın adına sana yalvarıyoruz.

C. Amin.

3. Ruhaniler ve müminler için dua edelim.

R. Episkoposumuz………..bütün episkoposlar, Patrikler, Rahipler, Kilisede kutsal görev yapanlar ve bütün iman edenler için dua edelim.

Sessizce dua edilir.

Kutsal Ruh’la Kilisenin bütün üyelerini kutsal kılan ve doğru yola yönelten ebedi ve her şeye kadir Allah, bütün din görevlileri için sunduğumuz dualarımızı kabul et. Yardımınla her biri kendine düşen görevi sadakatle yaparak sana hizmet etsin. Rabbimiz Mesih İsa’nın adına sana yalvarıyoruz.

C. Amin.

4. Vaftiz edilecek olanlar için dua edelim.

R. Yüce Allah, onların ruhlarını ve kalplerini aydınlatsın, onlara merhamet ve sevginin kapılarını açsın. Onlar da vaftiz aracılığıyla yeni yaşam kazanarak günahlarından arınsın ve Mesih İsa’nın manevi bedeninin birer uzvu olsunlar.

Sessizce dua edilir.

Kilise’nin gelişmesini ve yeni evlatlar kazanmasını sağlayan ebedi ve her şeye kadir Allah, vaftiz edilecek olanların zeka ve imanlarını güçlendir ki, vaftizle yeniden doğarak evlatlarının arasına katılsınlar. Rabbimiz Mesih İsa’nın adına sana yalvarıyoruz.

C. Amin.

5. Kilise’nin birliği için dua edelim.

R. Mesih İsa’ya iman eden ve imana uygun bir yaşam sürmeye çalışan tüm kardeşlerimiz için dua edelim. Rabbimizin onları bir araya toplaması ve Kilise’nin birliğini korumasını dileyelim.

Sessizce dua edilir.

Ayrılanları bir araya toplayan ve onlar arasında birliği gerçekleştiren ebedi ve her şeye kadir Allah, Oğlunun Kilisesinden sevgini esirgeme. Aynı vaftizle kutsallaşmış olan bütün Hıristiyanların sevgi bağıyla iman bütünlüğü içinde birleşmelerini sağla. Rabbimiz Mesih İsa’nın adına sana yalvarıyoruz.

C. Amin.

6. Yahudiler için dua edelim.

R. Yüce Allah peygamberler aracılığıyla ilk olarak onlara hitap etmiştir. Onun sözlerine sadık kalarak ve kutsal adını yücelterek gerçek imana kavuşsunlar.

Sessizce dua edilir.

İbrahim’i ve onun soyundan gelenleri kendi evlatların olarak seçen ebedi ve her şeye kadir Allah, seçtiğin kavmin, Kilise’nin dualarıyla tam o-larak kurtuluşa erişmesini sağla. Rabbimiz Mesih İsa’nın adına sana yalvarıyoruz.

C. Amin.

7. Mesih İsa’ya inanmayanlar için dua edelim.

R. Onlann da, Kutsal Ruh’un nuruyla aydınlanıp kurtuluş yolunda yürümelerini dileyelim.

Sessizce dua edilir.

Ebedi ve her şeye kadir Allah, Mesih İsa’ya inanmayanlar hakikat ışığına kavuşsunlar diye onlann dürüst bir yaşam sürmelerini sağla. Senin sevgini dünyaya daha iyi bir şekilde tanıtabil-memiz, birbirimizi daha çok sevmemiz ve senin ilahi hayatına daha çok bağlanmamız için yardım et. Rabbimiz Mesih İsa’nın adına sana yalvarıyoruz.

C. Amin.

8. Allah’a inanmayanlar için dua edelim.

R. Allah’tan uzak kalanların iyilik yaparak ve vicdanlarının sesini dinleyerek onu tanımak sevincine erişebilmeleri için hep birlikte dua edelim.

Sessizce dua edilir.

R. Ebedi ve her şeye kadir Allah, bütün insanlar seni arayıp bulsun ve seni bulup huzura kavuşsunlar diye onlan yarattın. Yaşam güç-lükleri karşısında iyiliğini ve merhametini görebilmeleri, sevginin gerçek tanıkları bulabilmeleri Ve böylece tüm insanların Yaratıcısı ve Pederi, tek gerçek Allah olan sana kavuşmak mutluluğuna erişmeleri için, onlara yardım et. Rabbi-miz Mesih İsa’nın adına sana yalvarıyoruz.

C. Amin.

9. Devlet adamları için dua edelim.

R. Yüce Allah, devlet yönetiminden sorumlu olanların ruhlarını ve kalplerini aydınlatsın ki, dünyaya barış ve insanlara özgürlüğü sağlamaya çalışabilsinler.

Sessizce dua edilir.

Ebedi ve her şeye kadir Allah, insanların kalplerine hükmeden ve ulusların haklarını sağlayan Sen, devlet görevlilerinden yardımını esirgeme. Senin yardımınla, bütün dünyada güvenlik ve barış, milletlerin huzuru ve din özgürlüğü gerçekleşsin. Rabbimiz Mesih İsa’nın adına sana yalvarıyoruz.

C. Amin.

10. Sıkıntı çeken bütün insanlar için dua edelim.

R. Sevgili kardeşlerim, her şeye kadir Peder Allah’a yalvaralım: dünyamızı yalnış düşüncelerden korusun, hastalıkları ve salgınlan uzaklaştırsın, tutsaklara merhamet etsin, yolculara yardım etsin, mültecileri evlerine kavuştursun, hastalara sağlık ve güç versin, ölmek üzere olanlara ebedi hayatı bağışlasın.

Sessizce dua edilir.

Ebedi ve her şeye kadir Allah, sen mutsuz olanların tesellicisi ve çaresiz kalanların kudretisin. Bütün ıstırap çekenlerin dualarını kabul et. Acılar içinde merhamet ve sevgiden kuvvet ve teselli bulsunlar diye onlara yardım et. Rabbimiz Mesih İsa’nın adına sana yalvarıyoruz.

C. Amin.

Haça Hürmet Gösterilmesi

Rahip, duaları okuduktan sonra, kutsal haçı eline alır ve üstündeki örtüyü kaldırırken üç defa diz çöküp her defasında şu duayı okur:

İşte, dünyanın selametini sağlayan kutsal haç! Geliniz, diz çöküp ona saygı gösterelim!

Rahip kutsal haçın önünde diz çöktükten sonra, herkes onu öper. Bu esnada şu ayetler okunur.

Rabbimiz, kutsal haçın önünde eğiliriz ve şanlı dirilişini kutlarız.
Çünkü haç sayesinde dünyamız kurtuluşuna kavuştu.

Ey milletim, sana ne yaptım?
Nerede üzdüm seni ? Bana cevap ver!
Mısır’dan seni kurtardım.
Bunun için mi kurtarıcına bir haç hazırladın.

Yüce Allah, kudretli Allah!
Yüce ve ebedi Allah, bizlere merhamet et!

Kırk sene, çölde sana yol gösterdim,
manna ile seni besledim
ve bereketli bir ülkeye götürdüm.
Bunun için mi kurtarıcına bir haç hazırladın?

Yüce Allah, kudretli Allah!
Yüce ve ebedi Allah, bizlere merhamet et!

Elimden geleni senden esirgedim mi?
Güzel bir bağa gibi sana baktım;
sen ise, susadığım zaman, bana sirke verdin;
Mızrakla Kurtarıcının yüreğini deldin.

Yüce Allah, kudretli Allah!
Yüce ve ebedi Allah, bizlere merhamet et!

Senin için, bütün yeni doğmuş olanların
canını alıp Mısırlıları cezalandırdım;
Sen ise, beni kamçıladın ve ele verdin.
Ey milletim, sana ne yaptım?
Nerede üzdüm seni? Bana cevap ver.

Mısır’dan kurtardım seni.
Firavun’u Kızıl Deniz’de boğdum;
Sen ise, Başkahinlerin eline teslim ettin beni.

Senin önündeki denizi yardım
Sen ise, mızrakla kalbimi deldin.

Bir ışık sütunu ile sana yol gösterdim;
Sen ise, beni Pilatus’un avlusuna götürdün.

Seni çölde manna ile besledim;
Sen ise, beni kamçıladın.

Kayalardan fışkıran suyla sana hayat verdim;
Sen ise, bana öd ve sirke içirdin.

Senin için Kanahan krallarını yok ettim;
Sen ise, kamışla başıma vurdun.

Sana krallık asasını verdim;
Sen ise, başıma dikenlerden taç koydun.

Kudretimle yücelttim seni;
Sen ise, haça gerdin beni.

Ey milletim, sana ne yaptım?
Nerede üzdüm seni? Bana cevap ver!

Komünyon

Rahip kutsal ekmeği sunağa getirdikten sonra, diz çöker ve her zaman olduğu gibi yüksek sesle Komünyon dualarını okur.

Komünyondan Sonra Dua

Mermametli ve her şeye kadir Allah, Mesih İsa’nın ölümü ve dirilişiyle bizleri kurtardın. İlahi gizemlere katılarak daima senin hizmetinde yaşayabilmemiz için sevginin kalplerimizde bulunmasını sağla. Bunu, seninle ve Kutsal Ruh’la birlikte şimdi ve ebediyen hükmeden Oğlun Rabbimiz Mesih İsa’nın adına senden dileriz.

C. Amin.

Son Takdis

Rabbim, yeniden dirilmek ümidiyle yaşayan ve Oğlu’nun ölümünü anmış olan bizlere tüm lütuf ve nimetlerini bağışla. Bizi affet ve güçlendir, imanımızı arttır ve kurtuluşumuzu sağla. Bunu Rabbimiz Mesih İsa’nın adına senden dileriz.

C. Amin.

Bazı içerikler güvenlik için şifrelidir. Şifreyi WhatsApp grubumuza yazıp öğrenebilirsiniz:

Some content is encrypted for security reasons. You can learn the password by inquring in our WhatsApp group:

Certains contenus sont cryptés pour des raisons de sécurité. Vous pouvez apprendre le mot de passe en demandant dans notre groupe WhatsApp:

Yorumlar