4. Pazar Günü, Oruç Devresi
Giriş
Ey Yeruşalem, sevinin! Bütün yaslı olanlar onunla sevinin ve mutlu olun! Çünkü yüce Allah sizin için neşe kaynağı olacaktır; bu kaynaktan içip doyacaksınız.
– İşaya 66,10
Dua
Allah’ım, dünyaya gelmiş olan biricik Oğlun sayesinde bütün insanları affedip onlara harikulade bir barış kurdun. Bütün Hristiyanların, yakındaki Paskalya bayramına iman ve sevgiyle hazırlanmalarını sağla.
Bunu, seninle ve Kutsal Ruh’la birlikte şimdi ve ebediyen hükmeden Oğlun Rabbimiz Mesih İsa’nın adına senden dileriz.
C. Amin.
↑ Menü
2. Tarihler Kitabından Sözler
Yüce Allah sözüne sadıktır.
Kral Sedekya zamanında, Kâhinler ve halkın ileri gelenleri putperest milletlerin kötü davranışlarına uyarak, sadakatsızlıklarını arttırdılar ve Rabbin takdis etmiş olduğu Yeruşalem’deki Mabed’e saygısızlık göstermeye başladılar. Onların atalarının Tanrısı Rab, durmadan ve usanmadan elçiler araçlığıyla onları uyardı, çünkü halkına ve Kutsal Evine acıyordu. Ama onlar, Allah’ın elçilerini gülünç duruma düşürdüler, küçümsediler ve peygamberlerle alay ettiler. Sonunda, Allah halkına o kadar kızdı ki, öfkesini hiç bir şey yatıştıramadı. Düşmanlar Allah’ın Mabedini yaktılar, Yeruşalem kentinin surlarını yıktılar ve içlerinde bulunan değerli eşyalarıyla birlikte bütün sarayları yakıp yok ettiler. Kral Nabukodonosor, katliamdan sonra, hayatta kalanları Babil’e sürgün gönderdi. Bunlar, Pers İcralığının hakimiyetine kadar, Babil kralının ve onun oğullarının kölesi olarak kaldılar. Böylece Rabbin peygamber Yeremya aracılığıyla söylediği şu sözler gerçekleşmiş oldu: “Tutulmamış şabat günlerini ödeyinceye kadar, topraklar harap olup yetmiş yıl malaz kalacaktır.” Pers kralı Keyhüsrev’in (Sirus) hükümranlığının birinci yılında, Rabbin Yeremya aradığıyla söylemiş olduğu sözler gerçekleşecekti. Gerçekten, Pers kralı Keyhüsrev, Rabbin verdiği ilham üzerine, tüm ülkesinde şunları ilân etti – ve hatta ayrıca kalemle yazdırdı – “Pers kralı Keyhüsrev bildirir ki: Göklerin Tanrısı Rab yeryüzünde bütün hükümranlıkları bana verdi ve beni, Yahuda’daki Yeruşalem kentinde kendisi için bir mabet kurmakla görevlendirdi. Aranızda, onun halfandan olanlar, Yeruşalem’e gitsin ve yüce Allah onlarla beraber olsun!”
— 2. Tarihler 36,14-23
Mezmur
Bizi unutma, Rabbim,
bizi kurtarmaya gel!
Babil ırmaklarının kenarında,
Siyon’u anımsıyarak
oturmuş ağlıyorduk.
Etraftaki söğütlere asmıştık gitarlarımızı.
Orada, bizi tutsak olarak götürenler
bizden İlâhiler istiyorlardı.
Cellâtlarımız da, neşeli şarkılar:
“Bir Siyon İlâhisi okuyun bize!” diyorlardı.
Nasıl okuyabilirdik
Rabbin İlâhisini yabancı topraklarda?
Yeruşalem, unutursam seni, kurusun sağ elim!
Yapışsın damağıma dilim,
eğer seni düşünmez olursam,
eğer Yeruşalem’i her sevinçten üstün tutmazsam.
Mezmur 19[18] 8-11
↑ Menü
Aziz Pavlus’un Efeslilere Mektubundan Sözler
Yüce Allah sonsuz sevgisiyle bizi kurtardı.
Kardeşlerim, merhameti bol olan Allah, bizleri çok sevdiği için, günahlarımızdan ötürü ölü olan bizi, Mesih’le birlikte hayata kavuşturdu. Onun lütfuyla kurtulmuş bulunuyorsunuz. Allah bizi Mesih’le birlikte diriltip, yine onunla birlikte göksel yerlerde onun yanında bize verdi. Böylece, Allah, Mesih İsa’da bize göstermiş olduğu iyilikle, lütfunun sonsuz zenginliğini, gelecek çağlarda gösterme istemiştir. Gerçekten, iman yoluyla onun lütfu sayesinde kurtulmuş bulunuyorsunuz. Bu kurtuluş sizin başarınız değil, Allah’ın armağanıdır. Kimse övünmesin diye yapılan işlerin sonucu değildir. Çünkü biz Allah’ın eseriyiz. Allah’ın önceden hazırlamış olduğu iyilik yolunda: yürüyelim diye Mesih İsa’da yaratılmış bulunuyorsunuz.
–Ef. 2,4-10
↑ Menü
Ayet
. . .
Allah dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlunu verdi. Öyle ki, her kim ona iman ederse, mahvolmasın, fakat ebedî hayata kavuşsun.
– Yh. 3,16
. . .
Aziz Yuhanna Tarafından Yazılan Mesih İsa’nın İncilinden Sözler
Allah bizi sevdiği için Oğlunu dünyaya gönderdi.
Mesih İsa, Ferisilerden biri olan Nikodemus’a şöyle dedi: “Musa çölde yılanı nasıl yukarı kaldırdıysa, İnsanoğlunun da yukarı kaldırılması gerekir. Öyle ki, ona iman eden herkes ebedî hayata kavuşsun. Çünkü Allah dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlunu verdi. Öyle ki, her kim ona iman ederse, mahvolmasın fakat ebedî hayata kavuşsun. Allah, Oğlunu dünyayı yargılamak için dünyaya göndermedi, dünya onun aracılığıyla kurtulsun diye gönderdi. Ona iman eden yargılanmaz, iman etmeyen ise zaten yargılanmıştır, çünkü Allah’ın biricik Oğlunun adına iman etmemiştir. Yargı şudur: dünyaya ışık geldi, ama insanlar karanlığı ışıktan daha çok sevdiler, çünkü yaptıkları işler kötüydü. Gerçekten kötülük yapan herkes ışıktan nefret eder ve yaptıkları ortaya çıkar korkusuyla ışığa yaklaşmaz. Ama gerçeği uygulayan kişi ise, işleri Allah’a bağlılıkla yapılmış görünsün diye ışığa gelir”.
– Yh. 3,14-21.
↑ Menü
Adaklar Üzerine Dua
Rabbim, sevinçle bu adakları sana sunuyoruz ve alçakgönüllülükle yalvarıyoruz: dünyaya kurtuluşu getiren ve ölümü yenen bu kurbanı her zaman iman ve sevgiyle kutlayabilmemiz için, bize yardım et.
Bunu, Rabbimiz Mesih İsa’nın adına senden dileriz.
C. Amin.
↑ Menü
Komünyon
Baba oğluna şöyle dedi: “Oğlum, sevin, çünkü kardeşin ölmüştü, hayata döndü; kaybolmuştu, bulundu”
– Yuhanna Lk l5,32.
↑ Menü
Komünyon’dan Sonra Dua
Allah’ım, sözlerin dünyaya gelen bütün insanları aydınlatan ışıktır. Her zaman doğru olanı düşünebilmemiz için kalplerimizi aydınlat.
Bunu Rabbimiz Mesih İsa’nın adına senden dileriz.
C. Âmin.









