Yaşam Tacı
«Anımsamıyor musunuz? Beş bin kişiye beş somun ekmeği böldüğümü? Ekmek parçalarından kaç küfe dolusu topladığınızı?»
— Mk 8,18
Düşünceye yönelten sorular:
- Öğrencilerin kaygıları nelerdi ve İsa onlara nasıl bir ipucu verdi?
- Günlük hayatınızdaki ‘Ferisiler’le Herodes’in mayasını ayırt edebiliyor musunuz?
Aziz Yakup’un Tüm Hristiyanlara Mektubundan Sözler [Yakup 1,12-18]
¹² Denenmeye katlanan adam mutludur. Çünkü denemeden başarıyla geçtiğinde, Tanrı’nın kendisini sevenlere vaat ettiği yaşam tacını alacaktır. ¹³Denenen kişi kim olursa olsun, “Ben Tanrı tarafından deneniyorum” demesin. Çünkü Tanrı kötü şeylerle denenmez. Kendisi de hiç kimseyi denemez. ¹⁴Ne var ki, herkes kendi tutkusunun ayartması ve kandırmasıyla denenmeye uğrar. ¹⁵Bunun ardından da tutku gebe kalır ve günahı oluşturur. Günahın olgunlaşması ise ölümü doğurur. ¹⁶Sevgili kardeşlerim, yanılmayın. ¹⁷Her yararlı bağış ve yetkin armağan yücelerdendir ve kendisinde değişiklik ve döneklik gölgesi olmayan göksel Işıklar Babası’ndan gelir. ¹⁸Yaratıkları arasında ilk ürün özelliğini taşımamız için kendi isteği uyarınca, gerçek söz aracılığıyla bizlere doğuş sağladı.
Aziz Markos İncil’inden Sözler [Mk 8,14-21]
¹⁴Öğrenciler beraberlerinde ekmek getirmeyi unutmuşlardı. Yanlarında –teknenin içinde– bir somun ekmekten başka bir şey yoktu. ¹⁵İsa onları uyararak, “Gözünüzü açın” dedi, “Ferisiler’le Herodes’in mayasından sakının.”
¹⁶Öğrenciler aralarında tartışıyorlardı: “Ekmeğimiz olmadığından böyle diyor.” ¹⁷İsa ne konuştuklarını biliyordu. “Ekmeğimiz yok diye niçin tartışıyorsunuz” dedi, “Düşünmüyor musunuz? Anlamıyor musunuz? Yüreğiniz bu kadar mı katılaştı?
¹⁸ ‘Gözleriniz varken görmüyor musunuz?
Kulaklarınız varken işitmiyor musunuz?’
“Anımsamıyor musunuz? ¹⁹Beş bin kişiye beş somun ekmeği böldüğümü? Ekmek parçalarından kaç küfe dolusu topladığınızı?” Onlar, “On iki” diye karşılık verdiler.
²⁰İsa, “Ya yedi somun ekmeği dört bin kişiye böldüğümü? Ekmek parçalarından kaç sepet dolusu topladığınızı?” diye sordu. Onlar, “Yedi” diye yanıtladılar. ²¹İsa, “Hâlâ anlamıyor musunuz?” diye sordu.
Yanıtımız, Mezmur 94.
¹²Ne mutlu, ya RAB, yola getirdiğin,
Yasanı öğrettiğin insana!
¹³Kötüler için çukur kazılıncaya dek,
Onu sıkıntılı günlerden kurtarıp rahatlatırsın.
¹⁴Çünkü RAB halkını reddetmez,
Kendi halkını terk etmez.
¹⁵Adalet yine doğruluk üzerine kurulacak,
Yüreği temiz olan herkes ona uyacak.
¹⁸“Ayağım kayıyor” dediğimde,
Sevgin ayakta tutar beni, ya RAB.
¹⁹Kaygılar içimi sarınca,
Senin avutmaların gönlümü sevindirir.
3006-2-f.









