Son Nefes
«Öğrencileri, “Halkın seni sıkıştırdığını görmene karşın ‘Bana kim dokundu’ mu diyorsun?” dediler.»
— Mk 5,31
Düşünceye yönelten sorular:
- dın neden titriyordu? Yaptığı harekete İsa’nın tepkisi ne oldu?
- Öğrencileri ve insanlar İsa’dan ne diye alay ediyordu?
- Okuduğumuz pasajda hangi işaretler tekrarlıyor?
- Bu okumalarda sizin için en önemli olan nedir?
2. Samuel Kitabından Sözler [2Sm 18,9-10. 14b. 24-25a. 30—19,3]
⁹ Avşalom ansızın Davut’un adamlarıyla karşılaştı. Avşalom katıra binmişti. Katır büyük bir yabanıl fıstık ağacının sık dalları altından geçerken, Avşalom’un başı dallara takıldı. Katır yoluna devam edince, Avşalom havada asılı kaldı. ¹⁰Adamlardan biri bunu gördü. Yoav’a, “Avşalom’u bir yabanıl fıstık ağacına asılı gördüm” diye bildirdi.
¹⁴Yoav, “Seninle böyle vakit kaybedemem” dedi. Üç kargı aldı, yabanıl fıstık ağacında asılı duran ve hâlâ sağ olan Avşalom’un yüreğine sapladı. ²⁴Davut kentin iç ve dış kapıları arasında oturuyordu. Nöbetçi surun yanındaki kapının tepesine çıktı. Çevreye göz gezdirince, tek başına koşan birini gördü. ²⁵Krala seslenerek gördüğünü bildirdi.
Kral, “Tek başına geliyorsa, iyi haber getiriyor demektir” dedi. Adam gitgide yaklaşıyordu.
³⁰Kral, “Bir yana çekilip burada bekle” dedi. Ahimaas da çekilip beklemeye başladı.
³¹Tam o sırada Kûşlu geldi. “Efendimiz krala müjde!” dedi, “Bugün RAB sana karşı bütün ayaklananların elinden seni kurtardı.”
³²Kral Kûşlu’ya, “Genç Avşalom güvenlikte mi?” diye sordu.
Kûşlu, “Efendimiz kral!” diye yanıtladı, “Düşmanlarının ve kötü amaçla sana karşı ayaklananların hepsinin sonu bu gencin sonu gibi olsun.”
³³Kral sarsıldı. Giriş kapısının üstündeki odaya çıkıp ağladı. Giderken, “Ah oğlum Avşalom! Ah oğlum, oğlum Avşalom!” diye inliyordu, “Keşke senin yerine ben ölseydim, oğlum! Ah oğlum Avşalom!”
¹Yoav’a, “Kral Davut Avşalom için ağlayıp yas tutuyor” diye bildirdiler.
²O gün zafer ordu için yasa dönüştü. Çünkü kralın oğlu için acı çektiğini duymuşlardı. ³Bu yüzden askerler, savaş kaçakları gibi, o gün kente utanarak girdiler.
Aziz Markos İncil’inden Sözler [Mk 5,21-43]
²¹ İsa yeniden tekneyle karşı yakaya geçtiği zaman, çevresinde büyük bir kalabalık toplandı. İsa deniz kıyısında duruyordu. ²²Sinagog başkanlarından biri, Yairos adında bir adam yaklaştı. İsa’yı görünce ayaklarına kapandı. ²³İçini dökerek O’na yalvardı: “Küçük kızım son nefesini vermek üzere. Ne olur, gel, ellerini onun üstüne koy ki iyileşsin, yaşasın.”
²⁴İsa onunla birlikte yola çıktı. Büyük bir kalabalık ardından gidiyor, O’nu sıkıştırıyordu. ²⁵On iki yıldan beri kanaması olan bir kadın yaklaştı. ²⁶Pek çok doktora başvurmasına karşın, çok çekmişti. Varını yoğunu harcamış, ama iyileşeceğine büsbütün kötüleşmişti. ²⁷Kadın İsa için söylenenleri duymuştu. Kalabalığın arasından gelip arkadan İsa’nın giysisine dokundu. ²⁸Çünkü içinden, “Yalnız giysisine dokunsam, hastalığımdan kurtulacağım” diyordu.
²⁹O anda kanaması durdu. Kadın iyileştiğini bedeninden hissetti. ³⁰İsa varlığından bir güç çıktığını hemen bildi. Kalabalığın arasından geriye dönerek, “Giysime kim dokundu?” diye sordu.
³¹Öğrencileri, “Halkın seni sıkıştırdığını görmene karşın ‘Bana kim dokundu’ mu diyorsun?” dediler. ³²Ama İsa bunu yapanı görmek için çevresine bakıyordu.
³³Kadın kendisine olanları bildiğinden, korka korka, titreyerek geldi. İsa’nın önüne diz çöküp gerçeği O’na anlattı. ³⁴İsa, “Kızım, imanın seni kurtardı, esenlikle git ve hastalığından kurtul!” dedi.
³⁵ İsa daha konuşurken, sinagog başkanının evinden adamlar gelip, “Kızın öldü” dediler, “Öğretmeni neden hâlâ yoruyorsun?” ³⁶Ama İsa söylenene aldırış etmeden sinagog başkanına, “Korkma” dedi, “Yalnız iman et!”
³⁷Petrus, Yakup ve kardeşi Yuhanna’dan başka kimsenin peşinden gelmesine izin vermedi. ³⁸Sinagog başkanının evine vardıklarında İsa gürültüyle karşılaştı. İnsanlar ağlıyor, çığlık çığlığa bağırıyorlardı. ³⁹İsa içeri girince onlara, “Neden gürültü yapıyor, ağlıyorsunuz?” dedi, “Çocuk ölmedi. Uyuyor.” ⁴⁰O’na alaylı alaylı güldüler.
İsa herkesi dışarı çıkardı. Çocuğun babasıyla annesini ve kendisiyle birlikte bulunan üç öğrenciyi yanına alıp çocuğun bulunduğu yere girdi. ⁴¹Çocuğun elinden tutarak ona, “Talita kumi” dedi. Bu, “Küçük kız, sana söylüyorum, ayağa kalk!” demektir. ⁴²Kız hemen ayağa kalkıp yürüdü. On iki yaşındaydı. Olanlar karşısında herkes şaşkınlıktan donakaldı. ⁴³İsa bu olayı hiç kimsenin bilmemesi için onları sıkıca uyardı. Sonra kıza yiyecek vermelerini söyledi.
Yanıtımız, Mezmur 86.
¹Kulak ver, ya RAB, yanıtla beni,
Çünkü mazlum ve yoksulum.
²Koru canımı, çünkü senin sadık kulunum.
Ey Tanrım, kurtar sana güvenen kulunu!
³Acı bana, ya Rab,
Çünkü gün boyu sana yakarıyorum.
⁴Sevindir kulunu, ya Rab,
Çünkü dualarımı sana yükseltiyorum.
⁵Sen iyi ve bağışlayıcısın, ya Rab,
Sana yakaran herkese bol sevgi gösterirsin.
⁶Kulak ver duama, ya RAB,
Yalvarışlarımı dikkate al!
3004-2-f.


