Dur, sakinleş
« Öğrenciler büyük bir korkuya kapıldılar. Birbirlerine, “Kim bu acaba?” diyorlardı, “Rüzgar da, deniz de O’na boyun eğiyor!” »
— Mk 4,41
Düşünceye yönelten sorular:
- Fırtına çıktığında İsa ne yapıyordu?
- Fırtına dindiğinde, öğrencilerin korkusu arttı mı, azaldı mı?
- Bugünkü pasajı kendi yaşam koşullarınızla yorumlayabilir veya ilişkilendirebilir misiniz?
- Bugünün okuması sizi nasıl cesaretlendiriyor veya durdurup düşündürüyor?
2. Samuel Kitabından Sözler [2Sm 12,1-7a. 10-17]
¹RAB Natan’ı Davut’a gönderdi. Natan Davut’un yanına gelince ona, “Bir kentte biri zengin, öbürü yoksul iki adam vardı” dedi, ²“Zengin adamın birçok koyunu, sığırı vardı. ³Ama yoksul adamın satın alıp beslediği küçük bir dişi kuzudan başka bir hayvanı yoktu. Kuzu adamın yanında, çocuklarıyla birlikte büyüdü. Adamın yemeğinden yer, tasından içer, koynunda uyurdu. Yoksulun kızı gibiydi. ⁴Derken, zengin adama bir yolcu uğradı. Adam gelen konuğa yemek hazırlamak için kendi koyunlarından, sığırlarından birini almaya kıyamadığından yoksulun kuzusunu alıp yolcuya yemek hazırladı.”
⁵Zengin adama çok öfkelenen Davut Natan’a, “Yaşayan RAB’bin adıyla derim ki, bunu yapan ölümü hak etmiştir!” dedi, ⁶“Bunu yaptığı ve acımadığı için kuzuya karşılık dört katını ödemeli.”
⁷Bunun üzerine Natan Davut’a, “O adam sensin!” dedi, “İsrail’in Tanrısı RAB diyor ki, ‘Ben seni İsrail’e kral olarak meshettim ve Saul’un elinden kurtardım. . . . ¹⁰Bundan böyle, kılıç senin soyundan sonsuza dek eksik olmayacak. Çünkü beni küçümsedin ve Hititli Uriya’nın karısını kendine eş olarak aldın.’
¹¹“RAB şöyle diyor: ‘Sana kendi soyundan kötülük getireceğim. Senin gözünün önünde karılarını alıp bir yakınına vereceğim; güpegündüz karılarının koynuna girecek. ¹²Evet, sen o işi gizlice yaptın, ama ben bunu bütün İsrail halkının gözü önünde güpegündüz yapacağım!’ “
¹³Davut, “RAB’be karşı günah işledim” dedi.
Natan, “RAB günahını bağışladı, ölmeyeceksin” diye karşılık verdi, ¹⁴“Ama sen bunu yapmakla, RAB’bin düşmanlarının O’nu küçümsemesine neden oldun. Bu yüzden doğan çocuğun kesinlikle ölecek.” ¹⁵Bundan sonra Natan evine döndü.
RAB Uriya’nın karısının Davut’tan doğan çocuğunun hastalanmasına neden oldu. ¹⁶Davut çocuk için Tanrı’ya yalvarıp oruç tuttu; evine gidip gecelerini yerde yatarak geçirdi.
¹⁷Sarayın ileri gelenleri onu yerden kaldırmaya geldiler. Ama Davut kalkmak istemedi, onlarla yemek de yemedi.
Aziz Markos İncil’inden Sözler [Mk 4,35-41]
³⁵Aynı gün akşam bastırınca İsa öğrencilerine, “Denizin karşı yakasına geçelim” dedi. ³⁶Kalabalıktan ayrıldılar. Öğrenciler İsa’nın içinde bulunduğu tekneye binip O’nunla birlikte açıldılar. Başka tekneler de O’nu izledi. ³⁷Hızla esen korkunç bir bora çıktı, suları çalkaladı. Dalgalar tekneye öylesine bindirdi ki, tekne suyla dolmaya başladı. ³⁸İsa teknenin kıçındaydı, başını bir yastığa yaslamış uyuyordu. Onu uyandırıp, “Öğretmenimiz!” dediler, “Yok olmamıza aldırış etmiyor musun?” ³⁹İsa ayağa kalktı, rüzgarı azarladı ve denize buyruk verdi: “Dur, sakinleş!” Sert rüzgar dindi, ortalık sütliman oldu. ⁴⁰İsa öğrencilerine, “Neden korkuyorsunuz?” dedi, “Hâlâ imanınız yok mu?” ⁴¹Öğrenciler büyük bir korkuya kapıldılar. Birbirlerine, “Kim bu acaba?” diyorlardı, “Rüzgar da, deniz de O’na boyun eğiyor!”
Yanıtımız, Mezmur 51.
¹²Geri ver bana sağladığın kurtuluş sevincini,
Bana destek ol, istekli bir ruh ver.
¹³Başkaldıranlara senin yollarını öğreteyim,
Günahkârlar geri dönsün sana.
¹⁴Kurtar beni kan dökme suçundan,
Ey Tanrı, beni kurtaran Tanrı,
Dilim senin kurtarışını ilahilerle övsün.
¹⁵Ya Rab, aç dudaklarımı,
Ağzım senin övgülerini duyursun.
¹⁶Çünkü sen kurbandan hoşlanmazsın,
Yoksa sunardım sana,
Yakmalık sunudan hoşnut kalmazsın.
¹⁷Senin kabul ettiğin kurban alçakgönüllü bir ruhtur,
Alçakgönüllü ve pişman bir yüreği hor görmezsin, ey Tanrı.
3003-6-f.


