Koyu Bulut
«Çünkü bakıyorlar ama görmüyorlar, işitiyorlar ama duymuyor ve anlamıyorlar.»
— Mt 13,13
Düşünceye yönelten sorular:
- İsa’ya neden simgesel öykülerle konuşuyordu?
- Göklerin Hükümranlığı’nın sırları kime verilmiştir?
- Ruhsal durumunuzu yoklamada bu okuma sizi nasıl motive ediyor?
Mısır’dan Çıkış Kitabından Sözler
[Çıkış 19,1-2. 9-11. 16-20b]
¹İsrailliler Mısır’dan çıktıktan tam üç ay sonra Sina Çölü’ne vardılar. ²Refidim’den yola çıkıp Sina Çölü’ne girdiler. Orada, Sina Dağı’nın karşısında konakladılar.
⁹ RAB Musa’ya, “Sana koyu bir bulut içinde geleceğim” dedi, “Öyle ki, seninle konuşurken halk işitsin ve her zaman sana güvensin.” Musa halkın söylediklerini RAB’be iletti.
¹⁰ RAB Musa’ya, “Git, bugün ve yarın halkı arındır” dedi, “Giysilerini yıkasınlar. ¹¹Üçüncü güne hazır olsunlar. Çünkü üçüncü gün bütün halkın gözü önü nde ben, RAB Sina Dağı’na ineceğim.
¹⁶ Üçüncü günün sabahı gök gürledi, şimşekler çaktı. Dağın üzerinde koyu bir bulut vardı. Derken, çok güçlü bir boru sesi duyuldu. Ordugahta herkes titremeye başladı. ¹⁷Musa halkın Tanrı’yla görüşmek üzere ordugahtan çıkmasına öncülük etti. Dağın eteğinde durdular. ¹⁸Sina Dağı’nın her yanından duman tütüyordu. Çünkü RAB dağın üstüne ateş içinde inmişti. Dağdan ocak dumanı gibi duman çıkıyor, bütün dağ şiddetle sarsılıyordu. ¹⁹Boru sesi gitgide yükselince, Musa konuştu ve Tanrı gök gürlemeleriyle onu yanıtladı. ²⁰RAB Sina Dağı’nın üzerine indi, Musa’yı dağın tepesine çağırdı. Musa tepeye çıktı.
Aziz Matta İncil’inden Sözler
[Mt 13,10-17]
¹⁰Öğrenciler İsa’ya yaklaşıp, “Neden onlarla simgesel öykülerle konuşuyorsun?” diye sordular. ¹¹İsa şöyle yanıtladı: “Göklerin Hükümranlığı’na ilişkin gizleri bilebilmek sizlere verilmiştir, ama onlara verilmemiştir. ¹²Çünkü az malı olan herkese daha da çok verilecek, hem de artırılacak; ama bir şeyi olmayandan elindeki bile alınacaktır. ¹³Bunun için onlarla simgesel öyküler kullanarak konuşuyorum. Çünkü bakıyorlar ama görmüyorlar, işitiyorlar ama duymuyor ve anlamıyorlar. ¹⁴Böylece, Yeşaya’nın şu peygamberliği onlarda gerçekleşiyor:
“ ‘Duyacak, duyacak, ama hiç anlamayacaksınız.
Bakacak, bakacak, ama hiç görmeyeceksiniz!
¹⁵Çünkü bu halkın yüreği duygusuzlaştı,
Kulakları ağırlaştı.
Gözlerini kapadılar.
Öyle ki, gözleri görmesin,
Kulakları duymasın,
Yürekleri anlamasın ve bana dönmesinler.
Ben de kendilerini iyileştirmeyeyim.’ ¹⁶“Ama ne mutlu sizin gözlerinize, çünkü görüyorlar. Ve kulaklarınıza, çünkü işitiyorlar. ¹⁷Doğrusu size derim ki, nice peygamberler ve doğru kişiler sizin gördüklerinizi görmeyi arzuladılar ama görmediler. İşittiklerinizi işitmeyi arzuladılar ama işitmediler.”
Yanıtımız: Peygamber Daniel Kitabından Sözler (Azarya) [Dan 3,52-56 (Azarya 1,29-34)].
²⁹””Rabbim, atalarımızın Tanrısı, seni övüyoruz,
³⁰Seni kutsasınlar, övsünler, yüceltsinler.
Ulu ve kutsal adın sonsuza dek övülsün, yücelsin.
³¹Kutsal ululuğunun tapınağında seni kutsasınlar,
Sonsuza dek her şeyin ötesinde seni yüceltsinler, Ulu kılsınlar!
³²Gökteki tapınağında Keruvlar’ın arasında taht kurdun,
Aşağıya ölüler diyarına bakıyorsun,
Sonsuza dek seni övsünler, onurlandırsınlar.
³³Krallık tahtında otururken seni övsünler,
Sonsuza dek yüceliğine ruhsal ezgiler okunsun.
³⁴Gökkubbede seni kutsasınlar,
Sonsuza dek her şeyin ötesinde
Seni yüceltsinler, ulu kılsınlar.”
6016-4-e.


