Bağ Sahibi ve Bağcılar
«Gönderebileceği bir kişi kalmıştı: Çok sevdiği oğlu. En sonunda saygı gösterirler düşüncesiyle oğlunu onlara gönderdi.»
— Mk 12, 6
Düşünceye yönelten sorular:
- Pasajdaki metinde anlatılan bağıyla ilgili olarak adam ne yaptı? Bağdan ne bekliyordu?
- Kölelerin bağcılara gönderilmesi ne anlama geliyor? Bu eylem hangi sembolik mesajları iletiyor?
- Pasajda anlatılan öyküde hangi önemli mesajlar bulunuyor? Bu mesajlar hangi değerlere vurgu yapıyor?
- Bağ sahibinin tepkisi ve son kararı hakkında ne düşünüyorsunuz: Adaletli bir çözüm mü yoksa başka bir şey mi?
Tobit Kitabından Sözler
[Tb 1,3; 2.1b-8]
³ Ben Tobit, yaşadığım sürece doğru yoldan ayrılmadım, kendimi iyi işlere adadım. Asur ülkesinde, Ninova’da, benim gibi sürgün olan kardeşlerime ve vatandaşlarıma pek çok sadaka verdim.
¹ … Pentikost Bayramı’nda (Haftalar Bayramı’nda) güzel bir yemek vardı. Yemek için oturdum. ²Masayı ve pişirilen yemek türlerini önüme koydular. O zaman oğlum Tobyas’a şöyle dedim: “Oğlum, git de, Ninova’ya sürgün edilen kardeşlerimiz arasında dostluğu ve bağlılığı içten olan yoksul birini bul ve buraya getir ki, yemeğimi onunla paylaşayım. Geri dönünceye dek seni beklerim çocuğum.”
³Tobyas kardeşlerimiz arasında yoksul birini bulmak için dışarı çıktı. Geri dönüp, “Baba!” dedi. “Ne oluyor oğlum?” diye sordum. Konuşmasını sürdürdü: “Baba, ulusumuzdan birini şimdi öldürdüler; pazar yerinde onu boğup yere attılar. Hâlâ orada.”
⁴Yiyeceklere dokunmadan çabucak yerimden fırladım, adamın cesedini pazar yerinden alıp evimdeki odalardan birine koydum ve onu gömmek için güneş batıncaya dek bekledim. ⁵Yeniden odama girdim, yıkandım ve acıyla yemeğimi yedim.
⁶Bu arada Peygamber Amos’un Beytel’le ilgili sözlerini anımsadım:
“Bayramlarınız yasa,
Şarkılarınız çığlığa dönüşecektir.” ⁷Ağladım. Güneş batınca gidip bir mezar kazdım ve cesedi gömdüm. ⁸Komşularım gülüp şöyle dediler: “Bakın! Hâlâ kaygılanmıyor. Daha önce bu yüzden başına ödül konmuş, kaçmak zorunda kalmıştı. Şimdi de geri döndü ve yeniden ölüleri gömmeye başladı.”
Aziz Markos İncil’inden Sözler
[Mk 12,1-12]
¹ İsa onlara simgesel öyküler anlatmaya başladı: “Bir adam asma dikti, bağın çevresine çit çekti, şıra toplanacak yeri kazdı. Bir de kule kurdu. Burayı bağcılara kiralayarak başka bir ülkeye gitti.
²“Bağ bozumunda, ürünün bir bölümünü toplaması için, kiracılara bir köle gönderdi. ³Ama onu yaka paça edip tartakladılar ve eli boş gönderdiler.
⁴“Adamcağız yeniden başka bir köle gönderdi. Onun da kafasını yarıp aşağıladılar. ⁵Bir köle daha gönderdi. Onu da öldürdüler. Başka birçok kişi gönderdi; kimini tartakladılar, kimini öldürdüler.
⁶“Gönderebileceği bir kişi kalmıştı: Çok sevdiği oğlu. En sonunda saygı gösterirler düşüncesiyle oğlunu onlara gönderdi. ⁷Ama kiracılar, ‘İşte malları miras alacak adam burada!’ diye aralarında konuştular, ‘Haydi, şunu öldürelim de mirasına konalım!’ ⁸Böylece onu yakalayıp öldürdüler ve bağın dışına attılar.
⁹“Bağın sahibi ne yapacak? Gidip kiracıları yok edecek, bağı da başkalarına verecek. ¹⁰Şu Kutsal Yazı’yı okumadınız mı?
“ ‘Yapıcıların reddettiği Taş,
İşte köşenin baş taşı oldu.
¹¹Rab’bin işidir bu,
Gözümüzde harika bir iş!’ ”
¹² İsa’yı tutuklamak istedilerse de halktan korktular. Çünkü bu simgesel öyküyü kendileri için anlattığını anlamışlardı. Bunun üzerine O’nu bırakıp gittiler.
Yanıtımız: Mezmur 112 (111).
¹ … Ne mutlu RAB’den korkan insana,
O’nun buyruklarından büyük zevk alana!
²Soyu yeryüzünde güç kazanacak,
Doğruların kuşağı kutsanacak.
³Bolluk ve zenginlik eksilmez evinden,
Sonsuza dek sürer doğruluğu.
⁴Karanlıkta ışık doğar dürüstler için,
Lütfeden, sevecen, doğru insanlar için.
⁵Ne mutlu eli açık olan, ödünç veren,
İşlerini adaletle yürüten insana!
⁶Asla sarsılmaz,
Sonsuza dek anılır doğru insan.
6009-1-a.


